15 Aralık 2013 Pazar

Eğer Uçak Düşerse... Lanet Olsun!

Boyama kitabının sayfaları gibi yaşanabilirdi hayat. Ten rengimiz mor olabilirdi ya da yeşil karlar yağabilirdi. Güneş de pembe doğabilirdi mesela her gün. Kısacası Patti gibi Peter Pan klanından gelmek isterdim. Yani asla büyümemek. Fakat geçen her kasımdan birer yaş aldım. Yıl geçti, yıllar geçti. Zaman akıp gitti. Tıpkı senin gidişin gibi. Arkandan izledim seni, gidişini, köşeyi dönüşünü... İnsanlar yürüyüşlerinden tanınırlarmış, parmak izi gibi. Giyim tarzlarını değiştirseler, saçlarını kestirip boyatsalar, lens taksalar, sakal bıraksalar hatta estetik bile yaptırsalar adım atışları hep aynı kalır, onları ele verirmiş. Ne kadar değişsen bile hala aynı yürüyüşün. Kendinden emin, hızlı ve güvenli atıyorsun adımlarını. Ben senin olgunluğunu, kendinden emin oluşunu seviyorum. Kaç 24 saat geçti bilmiyorum. Sürekli ''Neden?'' sorusunu düşünüyorum. Ben en iyi arkadaşıma sahip olduğum için şanslıyım demek istiyorum. İki cümlelik susuşlarım oluyor sonra. Yaktığın cesedin külleri çarpıyor yüzüme. Karşına canlı çıkabilmek ve kalbine giden yolu bulabilmek için satranç tahtasının üzerindeki ayak izlerimi takip etmeliyim. Çünkü sen bensin, ben senim artık. Çünkü yollarımız sürekli kesişiyor ve artık birlikte devam etmeli. Çünkü birbirimize karıştık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder